Üç gazel ile iki şiir

Haydar Ergülen

Açık Cümle

Bazen hiçbir şey çıkmaz zarftan
hiçbir cümle doldurmaz bir mektubu
ne günışığı sızar ne akşama ermenin saadeti
kapalı bir yara gibi gezer öyle mektuplar
kim açsa, kim dokunsa eli yanar
bazen sözler boşa gider mektuplar boşa
bazen bir cümleden mektup yanar





Senler Gazeli

bana bir odanı ayır, sen masumsun
oteller ruh hırsızı, sen pansiyonsun

bana bir sahil bağışla, sen ırmaksın
kara gövdem derin suda aklansın

bana bir mes'el söyle, sen uslanmazsın
gam bahçesi gözyaşımda saklansın

bana bir boşluk gönder, sen zarfsın
her mektubun içime bir çöl bıraksın

bana bir şehir kur, sen salgınsın
ruhu aşktan başka veba sarmasın

bana bir sır bırak, sen aşksın
kimsenin hevesinde gözüm kalmasın

bana bir anne doğur, sen güzelsin
bir heves çocuğum ol, ev üzülmesin

bana bir şiir söyle, sen gazelsin 





Ayrılıklar Gazeli

ben Kars'a hiç gitmedim aşktan istersen giderim
içinde kar geçen bir ayrılık bulur dönerim

giden gelmiyor dedikleri Muş değil, aşk olmalı
dağlar yerinde de Ferhat yok, yolu yokuşa vurmalı

Erzincan'da bir kuş yok, kanadım ondan kırık
yitirmeye yâr gerek, aşksız olmaz ayrılık

aşk doğuysa, ayrılığa da yer bulurnurdu orda
Türki, Kürdi iki makamın birinde bana yâr olaydın da

uzaklık ayırmıyormuş bildim, ayrı ayrı uzaklara düşenler
meğer en yakınına gelirlermiş birbirlerinin

aşk, diyorlar, şiir için bazen aşırı bir sebeptir
sebebim yok, ayrılığı övsün bari şu kötü gazelim

insan önce ayrılığa yetişir, belki sonra bulurmuş
birbirini, ne acı! Acı bile kalmamış sende

seninle aşka değil, zalim, ayrılığa kavuşabilseydik keşke! 





İdiller Gazeli

gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış
gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak

sen bir şehir olmalısın ya da nar
belki Granada, belki eylül, belki kırmızı

gövden ruhunun yaz gecesi mi ne
çok idil, çok deniz, çok rüzgâr

çocukluğun tutmuş da yine âşık olmuşsun
sanki bana, sanki ah, sanki olur a

aşk bile dolduramaz bazı âşıkların yerini
diye övgü, diye sana, diye haziran

heves uykudaysa ruh çıplak gezer
gazel bundan, keder bundan, sır bundan

gözlerin şehirden yeni ayrılmış
gibi dolu, gibi ürkek, gibi konuşkan

hadi git yeni şehirler yık kalbimize bu aşktan 





Kül-Kardeşlerim!

                                                  37 Sivas Şehidine

Bu mektubu senin kalbine yolluyorum
elyazısıyla değil külyazısıyla
yazıyorum ilk defa güzel adını
kardeşim benim külkardeşim
ancak bir rüzgâr postası taşır bu zarfı
bu uzun gecenin yanık havalarında

Puldan hafiftin, kâğıttan ince, mektuptan tez
bu senin yazınmış meğer külünden ağır
temmuz yandı, şiir yandı, dil yandı
külün daha uzun sürecekmiş anılarından
mektup yanar, zarf yanar, pul yanar bundan
annem gibi kızıl gül yanar bundan